Bizim sizinle ortak bir hikayede buluşma ihtimalimiz yok bayım. İtiraf etmek gerekirse bütün ihtimalleri tek tek parçaladım. Şimdiyse aslında hiç yazılmamış bir hikayenin lekesini taşıyorum avuçlarımda. Ben bu dünyanın en korkak gözü karasıyım. Gülmeyin.
Çok şeyi terk ettim buraya gelene kadar. Haykırdığım, ağladığım, kahkahalarla güldüğüm, aşık olduğum...Çok sıkınca ufalanıyor duygular. Geriye isi kalıyor, tozu kalıyor. Yıkıyorsun avuçlarını çıkıyor sonra. Haydi diyorsun, yeni bir hikayeye demir atalım. Ne demir atıyorum, ne uzaktan bakıyorum. Dizlerime kadar girdiğim hikayenin yosunları ayaklarıma değince irkilip kaçıyorum. Sizin kahramanı olduğunuz hikayeler biçiyorum akşam çaylarında, ama ben yokum. Ben o çiçekli elbiseli hikayelere hiç yakışmıyorum bayım. Beni bırakın.