24 Haziran 2013 Pazartesi

çok hayalli hikaye


" önümde karanlık bir yol, benimle yürür müsün? "  ben yanında biraz aptallaşırım. ya da belki çok. sonra hırçınlaşırım ters akan nehirler gibi. düğümlerim var, lütfen çöz.

saçlarımı bile uzatırım istersen. örüp yana alırım. çiçeklere öykünür bahar boyalı entariler giyerim. bisiklete bineriz beraber. sonra koşa koşa uçurtmalar salarız göğün yüzüne. benim hali hazırda göklere dokunmuş uçurtmalar uçurmuşluğum yok.

eksik yanlarımızı sileriz steril bezlerle.

bazen dayanamayıp eşelemeye başlarım topraklarını. sen tırnak kontrolleri yapar sınıfta bırakırsın beni. dersin ki "tırnakların kirli! ". "kir değil onlar senin hamurunun zerreleri"

bazen sıkılırız birbirimizden. ben şemsiyesiz yağmurlara çıkarım. boyum gereği şemsiyeler benim ellerimde tehlikeli. sen bi hikayenin içine gömersin kafanı. sonra çay içesin gelir, beni özlersin.

sen evinde pineklemek istersin bazı günler. ben huzurunu ortadan ikiye bölen ince telli sesimle pencereni taşlarım. " bak!" derim, " hayat kısa, kuşlar uçuyor " sen inanırsın hemende. hani şu şiirde geçen " kandırılmaya gönüllü bir gönülle..." 20 liralık saatle 4000 dolarlık saatin aynı zamanı gösterdiği, ayrıcalıksız bir dünyanın içinde kandırmacalara dahil oluruz. künefe yeriz belki. ben çok severim de.

bazen sırt sırta verir yalnızca önümüzdeki ikinci kalite hamur kağıtlarda yazılanlara gömülür gideriz. çıt çıkmaz. kahramanlara aşık oluruz gizli gizli. ama sırtımda sırtının garantisi... sonra bazen tv'de eski bi film denk gelir şansımıza. bir paket ay çekirdeğini boca ederiz gastenin magazin sayfasına. kim daha hızlı diye yarıştırırız dişlerimizin üstünlük mücadelesini. yenilene çay servisi yaptırırız. of demeyi yasaklarız yazıya geçirmediğimiz yasaklar listesinde.

sen sigaralar tellendirirsin arka arkaya bazen. ben saçlarım kokar kibarı değilim. iki kahve yapar pasifliğimden memnuniyet duyarım. sen içerken bana sigaranın kötü yanlarını sıralarsın herkesleşerek. bildiğim şeyleri kırılma diye dinlerim can kulağıyla. ama bazen kırıcı olabilirim. ayşeciğin o filmde fırlattığı vazo misali döküp saçabilirim. seni incitip yaralayabilirim hatta. sonra bir pişkinlik çöker omuzlarıma " toyluğuma ver. " derim.

bazı günler senden kaçabilirim. ama uzak mesafelere gitmem, korkma. az beklersen kuyruğumu kıstırıp dönerim. gelirken de şekerler, lokumlar getiririm ceplerimde. aklım küskünlük tutmaz benim. bi de bakarsın ki yüzsüz kediler gibi bağrına kıvrılıvermişim.

yine uydurdum çok hayalli hikayemi.
kendi yazdığım yanılsamalardan koru beni Allah'ım.

23 Haziran 2013 Pazar

kandil gecesinde kandil gibi ışık saçan kocaman bir ay var! göğe bak! gülümse! sonra aç avuçlarını, seni senden çok bilene kendini anlat.

21 Haziran 2013 Cuma

nasıl toparlasam da söylesem diyorum. galiba bilmiyorum.

          kendimi fırlatıp atmak istediğim evcil tepelerim oldu benim. içi renkli cam misketlerde çocukluğumu aradım. güzel ruhlar gördüm, tanıdım, tattım hatta ucundan kıyısından. pudra şekerli lokumdu kimi, kimi dudak kabartan tuzlu çiğdem sertliği. şiir olmuş, şair olmuş kadınlar bildim. bunca kadından çok daha güzeldi kızaran yanakları. şiir olmuş, şair olmuş adamlar bildim sonra. kılıksız bir yalnızlığın ortasında parlayan bir bıçak gibi. besbelliydi yüreğiyle bilemiş kendini.
          sizin hiç bilmeyeceğiniz ninniler uydurdum. duyurmaya kıyamadım. hem sesim kötü biraz. geceye inme gibi inmeye lüzum yoktu. inmedim gecenize, geceniz aydın olsun.
          önünüze çıkmayacağım hiç. arkanıza saklanmak daha kolay. hem benim lapacı ağzıma kalsa kocamansınız ya, beni orada kimsecikler bulamaz. ben galiba biraz da bulunmamayı istiyorum. kibrim var! kimsenin eliyle koyduğu ilaç şişesi değilim. hem çocukların ulaşamayacağı raflardan düşme korkum var. zira hep düşüp dağıldı yüksek yerlere itinayla kaldırdığım insanlar. bazılarını da ben çaldım yere, cahildim dünyalık hışmıma kandım. sonra çok yandım ama, evcil bir cehennem oldurdum kendime. çok yandım.
          lütfen, siz siz olun sizden olmayanı da anlayan olun. siz gibi değil isek biraz biz olun. çok şey değil aslında, yüreğiniz varsa madem yürekten olun.
          birlikler ve dirlikler diliyorum.