Mevsim baharı çatırdıyor şimdilerde. Kulağını dayamayı bilsen duyardın tohumun yardığı toprağın çatlayışını. Toprak ki, duymadan dokunmadan sevilmez, kulağında kalsın. Mevsim ince tabanlı ayakkabılarla arnavut kaldırımları hissetme mevsimi. Mevsim tere karışmaya gün sayıyor. Kokular tene karışmaya... Çiğ damlaları görmeyi beklerken çiğ çocukların yere düşüşünü seyretmek düştü hesabımıza. Tam da akasyalar göğeriyor, salkım söğütler ince bir hüzünle yere salıyordu titreyen dallarını. Bahar budalası, parçaları tamamlanamamış bir pinokyoydum galiba. Az daha yontulsam tamamlanacaktım sanki.
Düşlerimde daha başka bir hayata yelken açtığımı kimse bilmesin. Yorgun gözlerime yetiremediğim uykulardan güç bela uyanışların sıkıntılı sabahlarını kimse deşmesin.
Dizlerimin yeşilinden de sorulur muyum öte tarafta?
Büyük bir kalburda elemek istiyorum ruhumun hastalıklı taraflarını. Bana bende eksik olan ne varsa günah. Ah sizin ziftin peki kalpleriniz, ah bizim çamur karası yıkarsak çıkar yalnızlığımız... bu fasıl bir sona varamıyor Rabbim. Bütün benliğime yayılmadan keselim.
Gözlerden öpmek diye de bir şey var. Gittim.
- Kütahya-
- Kütahya-